BİRANIN USTALARI
Belçika & Hollanda & Fransa Bira Yolu (Chimay Manastırında Trappist Bira)

Gezi İçeriği ve Ayrıcalıkları: 

Asırlardır var olan "tarihin altın içkisi" bira; felsefecilerden sanatçılara, politikacılardan edebiyatçılara pek çok tarihi şahsiyete de ilham kaynağı olmuştu. Amerika Birleşik Devletleri'nin kurucu babalarından biri olarak anılan ve döneminin önde gelen entelektüelleri arasında yer alan filozof, bilim insanı ve siyasetçi Benjamin Franklin: “Bira, Tanrı'nın bizi sevdiğinin ve mutlu olmamızı istediğinin kanıtıdır.” derken, ünlü Çek yazar ve filozof Jan Neruda: "Gerçek, bira kadehinin dibindedir." diyerek tarihin en eski meyine başka bir felsefi anlam yüklüyordu. 

Bilhassa Orta Çağ Avrupa'sında kutlamarın adeta odak noktası olan bira, yorucu bir günün ardından bir merhem gibi görülüyordu. Çağlar boyu kültürler arasında arkadaşlığı, dostluğu birbirine bağlayan ortak bir bağ olmuştu. Paul Dickson, meşhur kitabı "Kadeh Tokuşturma Tarihi ve Ritüelleri"nde içki ve kadeh tokuşturma seremonilerinin Antik İbraniler'den Mısırlılar'a, Saksonlar'dan Hunlar'a kadar geniş bir coğrafyanın en eski kabilelerinine uzandığını anlatıyor. Dickson, ünlü kitabında efsanevi Hun imparatoru Attila'nın her yemek sırasında en az 3 kez kadeh tokuşturduğunu söylüyor. 

Bu gezimizde; dünyanın en eski ve en sevilen içecekleri arasında olan biranın özüne doğru yolculuk edeceğimiz keyifli ve sıra dışı bir deneyim tasarladık. Dünyanın en iyi biralarının üretildiği yerlerde sadece meşhur biraları tatmayacak, biranın ustaları ile tanışıp antik filozofların bilgeliğinden kültür ikonlarının mizahına kadar tutkulu bir sohbetin ve çarpıcı bir keşfin parçası olacağız. TÜRKİYE'DEN İLK DEFA ve SADECE MATİLDA'DA "Tarihi Belçika-Hollanda-Fransa Bira Yolu"nu adımlayacak ilk kaşiflerimiz, biranın efendileri ile kadeh kaldırmaya hazır olun! 

Manastırda Bira: Belçikalı Keşişler ile Trappist Bira Gurmesi

Belçika'nın Chimay kasabasına varıyoruz. Unutulmayacak bir deneyimi daha yaşamak üzere biranın ilahi ustalarıyla buluşmak için tarihi bir manastırın kapılarını aralıyoruz. Geçmişi yüzyıllara dayanan mabette rahipler dini sebeplerle ziyarete kapalı olan mekanları bizlerle paylaşmasa da biralarını paylaşıyorlar. Evet; 1850 yılının yaz ayında Scourmont platosuna yerleşen Trappist keşişler tarafından kurulan manastır, bira severler tarafından “en yüksek kaliteli biralar” olarak kabul edilen dünyaca ünlü Trappist biralarına ev sahipliği yapıyor. Tüm Belçika'da gününüze ulaşmayı başarmış bir kaç Trappist mabetten biri olan manastırın keşişleri, geçmişten bugüne düzenlerini sadece bira ve peynir satarak sürdürüyor. “Belçika’nın Yüksek Bira Çıtası” olarak anılan bu efsanevi Trappist manastır biralarının tarihi geçmişini Chimay rahiplerinden dinliyor, bira yapımında kullandıkları “kutsal suyun” öyküsüne kulak veriyor ve manastır bünyesinde 150 yıllık bir gelenek olan meşhur bira-peynir tadımlarını yapıp müsaitliğe göre keşişlerle keyifli bir sohbete giriyoruz. 

Baarle-Nassau’da Bira: Aynı Masada Hollanda ve Fransa

Rotamız tarihi Bira Yolu üzerinde bulunan ve Avrupa’nın en ilginç köşelerinden olan Baarle-Nassau. Belçika’ya ait anklavlar (bir devletin topraklarının tamamı ya da bir kısmının bir başka ülke tarafından tamamen sarılmasıyla oluşan sınır anomalisi) nedeniyle neredeyse her yerinden sınırlar geçen Baarle-Nassau’da ilginç bir deneyim bizleri bekliyor. Aynı masaya oturuyor bir defa yer değiştirip iki ayrı ülkede ama aynı anda biralarımızı yudumluyoruz. Kadehteki biramızın yarısını Hollanda’da yarısını Belçika’da tamamladıktan sonra “Biranın Ustaları” ile buluşmak üzere 18.yüzyılda Belçika’nın Buggenhout kentinde kurulan ve o günden bugüne aynı aile tarafından işletilen bira fabrikasına varıp rehberimiz ve biranın ustaları eşliğinde arpa, çavdar ve buğday maltının bir arada kullanıldığı Trippel Karmeliet, ilginç bir hikayesi olan özel bardağında servis edilen Kwak, köpüklü şarap usulü ile mayalanan Deus ve özel bir yöntemle olgunlaştırılan sert alkollü Monte Cristo’yu da üreten imalathaneyi geziyor, mayalamadan şişelemeye kadar her aşama hakkında bilgi sahibi oluyoruz. 

At Arabalarından Boru Hatlarına Brugge'de Bira:

Belçika’nın UNESCO mirası şehri Brugge’e geçiyoruz. Dantel ve goblenleri ile ünlü Orta Çağ dokusunu hiç bozulmadan bugüne kadar getirmiş Brugge’de Pazar Meydanı, Belfort Kulesi, Meryem Ana Kilisesi gibi günümüze kadar korunarak ulaşmayı başarmış nice mimari şaheser göreceğimiz yerler arasında. Eski şehir merkezinde yapacağımız yürüyüş gezisi ardından bu kez Brugge’ün en köklü bira üreticisini ziyaret ediyoruz. 1856 yılında ilk üretimlerine başladıkları mekanda at arabalarıyla teslimattan boru hatlarına kadar geleneklerini ve eski bira yapım tekniklerini tanıyacağımız müzeyi ziyaret ediyor ve altı nesildir aynı aile tarafından işletilen imalathanenin meşhur biralarını tadıyoruz.

Bira Teknesi ile Kanal Boyu Amsterdam: 

Amsterdam’ın 17.yüzyıl dokumacı evlerinin ince ve dar konutlara, Gotik yapıların Rönesans ihtişamına karıştığı Amsterdam mimarisini meşhur kanallarda yapacağımız tekne ile görüyor ve eğimli evlerden batan evlere eşsiz yapıları teknede alacağımız bira ve atıştırmalıklar eşliğinde keşfediyoruz. Biralı tekne gezimiz ardından Amsterdam gezimiz ünlü Dam Meydanı ve çevresinde yürüyüş turu ile devam ediyor. 

Bilinmeyen Fransa: Lille ve Bira

Biranın ustaları bizleri bu kez Fransa’da bekliyor. Fransa bira deyince ilk akla gelen ülkeler arasında olmasa da Lille’de üretilen yerel biralar bira severlerin büyük beğenisini topluyor. Tarihi dokusu ile de göz dolduran Lille’de yapacağımız yürüyüş turu ile kentin tarihi dokusunu da tanıyacağız. 

Chez Leon'da Bira Bira:

Efsanevi restoran Chez Leon’a konuk oluyoruz. 1867 yılından beri Belçika mutfağından lezzetler sunan efsanevi mekan, esas ününü kuşkusuz Brüksel’in “Moules-Frites (Midye ve Kızartma)” başkenti haline geldiği Dünya Fuarı yılı olan 1958’ten alıyor. Sıcak ve samimi bir ortamda hizmet veren mekan, Dünya’nın her yerinden gurme meraklılarını on dört farklı midye tarifi ile cezbetmeye devam ediyor. Bizler de Chez Leon’un bu geleneksel ortamına dahil oluyoruz. Chez Leon’un tadını başka yerde bulamayacağımız enfes midye tabaklarını yine Chez Leon’un özel ürettiği biralar eşliğinde tanıyor ve biranın öyküsüne yemek sohbetinde devam ediyoruz.

Belçika Bira Dünyası: 

Belçika’nın Kuzey Denizi kıyısında Orta Çağ mimarisi ve çikolata dükkanlarıyla ünlü UNESCO mirası eski şehri geziyor ardından Tarihi Bira Yolu’muzun son durağı Belçika Bira Dünyası Müzesi'ne (Belgian Beer World) varıyoruz. Bu defa bira ustalarının zihinlerinde geziniyor, interaktif müzede meşhur mayalama işleminin kimyasal yönüne de tanıklık ediyor ve müzenin panoramik manzaralar sunan teras barında (SKYBAR) son biralarımızı yudumluyoruz.