SUDAN
Kara Firavunlar Ülkesi

Gezi İçeriği ve Ayrıcalıkları:

"Bu güzel ve şefkatli gökyüzü altında
hepimizin kardeş olduğunu hissediyorum.."

Ünlü Sudanlı yazar Al Tayeb Salih uzun yıllar yaptığı yolculuklar sonrası dünyayı böyle tasvir ediyor, doğup büyüdüğü güzel topraklar ve şefkatli dervişlerin yurdu Sudan'dan böyle sesleniyordu. 

Bizler de bu sese kulak verip Sudan'ın saklı kapılarını aralıyoruz. Sudan bilinmeyen hazineleriyle karşılıyor bizleri. UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesinde olmasına rağmen çöl ortasında adeta unutulmuş halde ziyaretçilerini bekleyen Meroe, El Kurru ve Nuri’deki Sudan Piramitlerinin, Mısır’daki tüm piramitlerin toplamından daha fazla olduğunu biliyor muydunuz? 

Kara Firavunların Sırları: Nuri Piramitleri ve Bayuda Çölü

Rotamız aralarında Büyük Taharqa’nın da bulunduğu pek çok piramidi keşfedeceğimiz Nuri Piramitleri. Sudan’ın kara firavunlarının sırlarla dolu kayıp piramitlerini geziyor ardından Sahra Çölü’nün bir parçası olan Sudan’ın kum deniz Bayuda Çölü’ne giriyoruz. Eski volkanların püskürttüğü koni şeklindeki siyah bazalt dağlarını aşıyor, kuru ağaç dallarından yapılmış küçük kulübelerinde yaşayan izole Bisharin göçebelerini ve deve kervanlarını selamlıyoruz. Piknik bir yemek keyfi sonrasında ise çölü aşarak Nil nehri kıyılarına varıyor, buradan da geleneksel yüzen botlar ile Meroe’ye ulaşıyoruz. Varışımızı takiben gecelememiz Meroe piramitlerine bakan çöl kampında oluyor. 

Sarı Kum Tepelerinde Ardında Meroe: 

Bu kez Sudan’ın saklı hazinesi Meroe Piramitleri bizleri bekliyor. Sarı kum tepelerini aşarak Nubiya Piramitleri olarak da anılan UNESCO mirası Meroe’ya varıyor ve çöl ortasında yalnızlığa terk edilmiş piramit topluluğunda kara firavunların gizemli dünyasına yolculuk ediyoruz. Burdan Kabushia köyüne yol alıyor ve misafirperver Sudan köylüleriyle buluşup yerel usullerle hazırlanacak meşhur zencefilli kahve Cebene’yi tadıyoruz. Sonrasında firavun hamamlarıyla ünlü Meroe kraliyet şehri harabelerini geziyor ve piramitlerde gün batımının tarifsiz keyfini sürüyoruz. 

Nübye Efsaneleri: Jebel Barkal & El Kurru

Nübye Çölü’ndeki destansı yolculuğumuza Nil Nehri kıvrımında yükselen efsanevi sıra dağlar Jebel Barkal ile başlıyoruz. Antik çağlardan beri kutsal kabul edilen kırmızı kumtaşından ıssız tepelerinin eteklerine varıyor, Sudan’ın kara firavunlarına ve onların koruyucusu baş tanrı Amon’a adanmış büyük tapınağı ziyaret ediyoruz. Nübye’nin Olimpos’u olarak anılan bu dünya mirası arkeolojik alandan antik Nübye başkenti Napata’ya yol alıyor ve Nübye topraklarında kurulmuş Kuş (Kush) Krallığının gizemli kral mezarlarına ev sahipliği yapan El Kurru köyüne varıyoruz. Nekropol alanında çok renkli hiyeroglif yazıtlar ve tanrı resimleriyle süslenmiş firavun mezarlarını geziyor ve bu esrarengiz yerde gün batımının mistik manzaralarına tanıklık ediyoruz.

Eski Dongola ve Karima'da Nübye Motifleri ile Geceleme: 

Nil kıyıları boyunca yol alarak Sudan Batı Çöllerine ilerliyor ve Sudan’ın terk edilmiş tarihi çöl kasabası Eski Dongola’ya varıyoruz. Antik Nil Vadisi’nin en eski krallıklarından Nübyelilerin ilk Hristiyan başkentlerinden olan Eski Dongola yapılarını keşfediyor ve Nübye Çölü’nü takiben Karima’ya varıyor, çöl ortasında Nübye motifleriyle inşa edilmiş efsanevi otelde gecelemenin keyfini sürüyoruz. 

Hartum ve Gün Batımında Sudan Dervişleri: 

Başkent Hartum’u keşfe çıkıyoruz. Dünya'nın en büyük ve en kapsamlı Nübye arkeolojik koleksiyonuna ev sahipliği yapan Sudan Ulusal Müzesi, birçok tarihi figüre ev sahipliği yapmış Başkanlık Sarayı, Halife Müzesi ve Mehdi hareketinin dini lideri Muhammed Mehdi Türbesi gezileri ardından Mavi ve Beyaz Nil’in birleştiği toprakları geçerek Hartum’un karşı kıyısı Omdurman’ı ziyaret ediyoruz. Ardından unutulmayacak bir deneyim bizleri bekliyor. Sudan’ın sufi lideri Ahmed al Nil’in mezarı yakınlarına gidiyor ve gün batımında zikreden rengarenk dervişlerin mistik seremonisine katılıyoruz.