BALTIK'TA BOCELLİ
Riga'da Eklektik Senfoni (Limuzin ile Konser Ulaşımı)

Gezi İçeriği ve Ayrıcalıkları:

"..Seninle birlikte gideceğim. Hiç görmediğim ve yaşamadığım ülkelere seninle.. Evet artık bunları yaşayacağım. Seninle yola çıkacak ve var olmadığını bildiğim denizlere dahi seninle açılacağım.."

Sözleri Lucio Quarantotto ve müziği Francesco Sartori'ye ait olan bu meşhur İtalyan şarkısı ilk kez 1995 Sanremo Müzik Festivali'nde Andrea Bocelli tarafından seslendirilmişti. Tüm zamanların en çok satan single'larından biri haline gelen şarkı, Bocelli ile özdeşleşecek ve İtalya'dan Fransa'ya Akdeniz çanağında rekor satışlara ulaşıp bir Bocelli efsanesine dönüşecekti.   

Şimdi aynı efsane arkasında Akdeniz rüzgarı ile Kuzey Avrupa'ya esiyor ve Baltık'ta Bocelli, biblo şehir Riga'da bizleri bekliyor Siz değerli misafirlerimizle TÜRKİYE'DEN İLK KEZ ve SADECE MATİLDA ile "Baltık'ta Bocelli" şölenine konuk oluyoruz. 

Özel ve Lüks Limuzin ile Konser Alanına Ulaşım:

Unutulmayacak bir gece ve hafızalardan silinmeyecek bir deneyim için hazırlanıyoruz eski şehir merkezinin tarih kokan sokaklarında konumlanan otel lobimizde. Az sonra SADECE MATİLDA gezginlerini taşıyacak lüks limuzinimiz bir kuğu gibi zarif bir şekilde otelimize yanaşıyor. Lüksün zerafete karıştığı bir atmosferde konser alanına yol alıyor ve konser sonrası yeniden limuzinimizle otelimize dönüyoruz.

Biblo Şehir Riga ve Andrea Bocelli Konseri:

Baltık üçlüsünün gözdesi Letonya’nın başkenti Riga’yı keşfe çıkıyoruz. Korunmuş Orta Çağ yapıları ve dünyaca ünlü Art Novu mimarisiyle UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi’nde yer alan tarihi kentte gezimiz eski şehir merkezi “Vecriga” ile başlıyor. Bach’ın öğrencilerini de ağırlamış ünlü kilise orguyla Dome Katedrali, 13.yüzyıl Gotik mimarisiyle şehrin en yüksek tarihi yapısı Aziz Peter Kilisesi ve Riga’nın en ikonik eserlerinden Kara Kafalılar Evi gezileri ardından Vecriga’nın tarihi mekanında kırsal Baltık mutfağından keyifli bir öğle yemeği alıyoruz. 

Tüm Avrupa'nın En İhtişamlısı: Art Novu Riga

Avrupa’da Art Novu mimarisinin başkenti sayılabilecek Riga’nın Art Novu sokaklarını adımlamaya başlıyoruz. Baş döndüren güzellikte Art Novu binalar arasında yapacağımız gezi sonrası Art Novu Müzesi’ne konuk oluyor ve Riga’nın 19.yüzyıl sonundan 20.yüzyıl başına uzanan dönemine doğru bir zaman yolculuğuna çıkıp, animasyonlu gösterimler eşliğinde kendimizi Art Novu Riga’da yaşıyor gibi hissediyoruz. 

Kuldiga ve Yaşayan Orta Çağ Deneyimleri (Son Paganlar):

Bu kez zamanın durduğu şehirler ve Orta Çağ Baltık’ı bizleri bekliyor. Gezimiz, tarihi ve kültüre geçmişi kadar doğal güzelliğiyle de gezginlerini büyüleyen Kuldiga ile başlıyor. Özgün bir mimariye sahip olan antik yerleşim yerinde ilk durağımız Venta Şelaleleri. Avrupa’nın en uzun şelalesi olan Venta’yı geziyor ve şanslıysak nehir sularından sıçrayarak göç eden somon balıklarının pastoral ritüelini de izliyoruz. Ardından eski şehir sokaklarında yürüyüşe çıkıyoruz. Kuldiga’yı keşfetmenin en güzel yolu adım adım geziler. Tuğla Köprüden ahşap yapıların en güzel örneklerinden biri olmasının yanında 1670’e uzanan tarihiyle Kuldiga’nın ayaktan kalan en eski evine, Pelçi Sarayı’ndan Ortodoks kilisesine Baltık Romantizmini yaşıyoruz. Ardından yaşayan Orta Çağ           Baltık’ını deneyimlemek üzere Kuldiga Yaşayan Orta Çağ Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Orta Çağ kostümlü Letonlardan Baltık Pagan tarihini dinliyor ve Orta Çağ’ın karanlık perdelerini aralıyoruz. Orta Çağ’da en parlak dönemini yaşamış Baltık denizcilik tarihini müzenin animasyonlu bölümünde keşfediyor, sallanan ahşap platformlarda Baltık’lı bir denizci ve bir kaşif gibi dalga ve fırtına sesleriyle okyanuslar aşıp adeta Orta Çağ’da yeni bir keşfe çıkıyoruz. 

Jurmala ve Eski Sovyet Köşkleri: 

Eski Sovyet köşklerinin izini sürmek üzere Jurmala şehrine yol alıyoruz. Riga körfezinin kıyısında Baltıkların incisi sayılan Jurmala, çam ağaçlarıyla çevrili ormanların içinde yer alan eski Sovyet köşkleriyle ünlü. Tarihi 18.yüzyıla kadar uzanan ahşap malikaneler, Göknar patikalarıyla Baltıkların en uzun kumsalına açılıyor. Sovyet köşkleri arasında yapacağımız gezi sonrası önce bir deniz restoranına konuk oluyor ve Baltık denizinden leziz deniz ürünlerinin tadını çıkaracak keyifli bir günbatımı akşam yemeği alıyor daha sonra kıyı şeridinde serbest zaman geçiriyoruz.