• Yurt Dışı Turlar

    Molestias suscipit et quae eveniet praesentium. Repudiandae delectus officiis itaque ullam. Delectus molestiae officia ad nobis eveniet. Quasi nihil sit vero error. Laborum eius ea tempora incidunt eligendi qui. Quo aliquam ullam quis libero in nobis natus. Aperiam ullam perferendis cum. Doloremque sit quo ducimus nulla et alias. Quo labore eum commodi et. Ut et iste quia quidem aspernatur. Doloribus dolor tempore voluptatem enim asperiores at. Recusandae ratione accusamus molestias ut. Assumenda et expedita animi quia rerum.

  • Antarktika ve Arktika

    Voluptatem rerum ducimus impedit nesciunt sunt voluptatum porro. Perspiciatis quis a sequi corporis. Velit a explicabo autem voluptates quia doloremque iure molestiae. Quibusdam dolor cum possimus reprehenderit consequuntur. At dolores et incidunt aut placeat. Molestias repellendus esse cum voluptatem nihil et consequuntur. Quidem est et dolorum magni expedita quisquam. Ex rerum sed a rerum officia. Nisi qui iusto nihil eaque aspernatur nemo autem. Beatae labore non nemo et. Quia et neque modi. Voluptatem cumque recusandae est reiciendis est dolorem dolor. Aut veritatis et odio quibusdam.

  • Vahşi Yaşam safarileri

    Quis eos vitae vitae aliquid sint repellat ut. Sed porro temporibus sit unde. Exercitationem quis ut consequuntur omnis. Est repellendus aut necessitatibus in odio. Corporis aut minus et esse omnis non. Est itaque omnis facere voluptatem dolorem perferendis esse. Aut nostrum aut sed dicta dolores dolorum. Autem autem sint nihil illum. Dolores ullam alias ut ea et quod vel. Earum nihil iste labore illo.

  • Tren Yolculukları

    Non voluptatum harum qui. Consequatur et magni et distinctio consequuntur magnam. Rem minima magnam magni placeat atque. Molestiae aliquam ducimus voluptas corrupti qui delectus. Soluta qui vero quod voluptas et est voluptatem. Minus aut tempora facere cum soluta alias consequatur. Accusamus atque illo minus nobis. Sequi nobis sint numquam sed rerum cupiditate. Et similique quibusdam quibusdam ratione qui.

  • Yürüyüş Turları
  • Yurt İçi Turlar
  • Köşe Bucak İstanbul

    Eos minima sit ad et consequatur atque. Odit placeat quae ad a. Beatae earum sapiente dicta facere incidunt sint ducimus. Repellendus consequatur pariatur reprehenderit nemo. Est quibusdam quia nihil repudiandae laboriosam ut. Et eligendi placeat deleniti. Laboriosam mollitia quo et nulla nisi rerum modi quia. Sed ipsam qui fuga qui et eum sit. Reprehenderit alias iste iure sit cupiditate. Aut dignissimos et aut cum in doloribus corrupti temporibus. Omnis delectus voluptatem ut sapiente ipsum deleniti harum quae. Minus repellendus reprehenderit officiis ex et quam veniam. Iste qui voluptatem cupiditate dolor sequi deleniti magnam. Voluptas ut expedita et eos quaerat voluptatum.

BÜYÜK POLONYA
Chopin'in Melodileriyle Lehistan

Ülke :

POLONYA

Dönem :

21-25 Nisan 2026 (Satışı Sürüyor)

Fiyat :

2.500 Euro (Uçak Bileti - Konser Bileti - Tüm Turlar - Öğle-Akşam Yemeği Dahil)

Vize :

Schengen Vizesi

Ulaşım :

Türk Hava Yolları

Süre :

4 Gece 5 Gün

Oteller :

4* Merkezi Oteller

İçerik :

Kültür, Tarih, Doğa, Mimari ve Gurme Gezisi

TARİH VE FİYAT BİLGİLERİ TARİH VE FİYAT BİLGİLERİ PROGRAM TALEBİ WHATSAPP REZERVASYON

Dahil Olan Hizmetler:

Türk Hava Yolları tarifeli seferi ile İstanbul-Varşova-İstanbul uçak biletleri
Havalimanı vergileri ve bilet servis ücretleri
4* merkezi otellerde toplam 4 gece kahvaltı dâhil konaklama
Otel ve şehir vergileri (turist vergileri)
Özel seyahat sağlık sigortası
Özel iptal & güvence poliçesi (Son Güne Kadar Tur İptal Hakkı)
Yurt dışı çıkış harçları
Avrupa’nın en eski restoranında alınacak 1 adet akşam yemeği (Bohemya Mutfağı)
Varşova Krasinski’de alınacak 1 adet öğle yemeği (Leh Mutfağı)
Chopin’in hatıraları arasında ödüllü piyanistten “Chopin Piyano Resitali”
Büyük Polonya I (Zamansız Kent Krakow)
Büyük Polonya II (Auschwitz Nazi Toplama Kampı)
Büyük Polonya III (Schindler’in Listesi’nin İzinde Schindler’in Fabrikası)
Büyük Polonya VI (Wieliczka Tuz Madenleri)
Büyük Polonya V (Cüceler Şehri Wroclaw ve Tarihi Lehistan)
Büyük Polonya VI (Adam Mickiewicz’in İzinde Poznan)
Büyük Polonya VII (Chopin’in Doğum Yeri Zelazowa Wola)
Büyük Polonya VIII (Başkent Varşova)
Polonya Gurmesi I (Avrupa’nın En Eski Restoranında Bohemya): 
Beyaz Şarap Sosunda Jumbo Karides + Avokado Püresi, Pancar Tozu ve Fırınlanmış Sebze ile Izgara Deniz Alabalığı + Mangolu Cheesecake
Polonya Gurmesi II (Krasinski’de Klasik Leh Mutfağı):
Sakızlı Kek ile Domates Çorbası + Böğürtlen Soslu Sous Vide Ördek + Ahududulu Helva
Programda belirtilen tüm müze ve ören yeri giriş ücretleri
Tüm şehirler arası transferler
Havalimanı-otel-havalimanı transferleri
Matilda Travel profesyonel Türkçe rehberlik hizmeti
Yerel rehberlik hizmeti
Rehber, sürücü ve araç masrafları (Otoyol, park, ulaşım, konaklama, yemek vs.)
Rehber ve sürücü bahşişleri (Gezimizde bahşiş toplanmıyor)

Dahil Olmayan Hizmetler:

Schengen vize ücreti (150 Euro)
Fazla bagaj ücreti, otel ekstraları ve kişisel harcamalar
Programda belirtilmeyen tüm gezi, yeme-içme, müze girişi ve ulaşım hizmetleri


Gezi İçeriği ve Ayrıcalıkları:

1939 yazıydı. Nazi lideri Adolf Hitler komutanlarıyla gizli askeri planları görüşürken eski bir plakta Wagner besteleri çalıyordu. Nitekim sonraki yıllarda Wagner ezgileri, Nazi toplantılarının fon müziği olacak ve ünlü senarist-yazar Woody Allen 1993 yapımı "Bir Cinayet Sırrı" adlı filminde bunu; "Ben o kadar Wagner dinleyemem, biliyor musun? Sonra bende Polonya'yı fethetme dürtüsü uyandırıyor." diye anacaktı. Ve Polonya 1939 yılının ilk Eylül sabahında Naziler'in işgal ettiği ilk ülke oldu.

Bu kez II. Dünya Savaşı’nın karanlık kapılarını aralamak ve dünyaca ünlü Polonyalı piyanist Chopin'in izini sürmek üzere Avrupa’nın kalbinde taşların, nehirlerin ve sessiz direncin ülkesi Polonya’ya yol alıyoruz. Haritalarda sade bir siluet gibi görünse de, her şehrinde farklı bir ruh ve farklı bir tonla karşılaşacağınız taşların hafızasındaki bir ülke Polonya. Bizlere tarihin hüzünlü mirasının ve duygunun coğrafyasının hikayesini yaşatacak olan Polonya yolculuğumuz, geçmişle barışmanın ve geleceğe sanatla yürüyebilmenin bir deneyimi aslında. Öyle ya unutmuyoruz: SEYAHAT SANATTIR..

Chopin'in Hatıraları Arasında: Ödüllü Piyanistten Chopin Piyano Resitali

Varşova’nın eski sokaklarından yukarı doğru tırmanırken, taşların arasında hafif bir melodi dolanıyor sanki. Şehrin nefesini taşıyan bu esinti bizleri Vistül kıyısında yer alan zarif bir yapıya sürüklüyor. Dışarıdan bakıldığında sade bir konak gibi görünse de içeri girdiğimizde bizleri hem tarihin karanlık koridorlarına hem de müziğin aydınlık göklerine götüren eşsiz bir kapı beliriyor. Tarihi mekanın ağır ahşap kapılarını araladığımızda, içeride bizi karşılayan ilk şey ise sessizlik değil, neredeyse duyulur bir tını oluyor: Chopin’in yıllar öncesinden süzülen ince bir nefesi. Yapının taş duvarları, piyanonun siyah cilası üzerinde yansıyan loş ışıklar ve geçmiş zamanın dokunulmamış zarafeti, daha ilk adımda özel bir geceye davet edildiğimizi hissettiriyor bizlere.

Salona doğru ilerlerken, Chopin’in el yazmalarıyla çevrili koridorlardan geçeceğiz. Her bir sayfa, müziğin kâğıda dökülmüş bir anısı, bir eserin ilk nefes alışı. Bu sessiz tanıkların arasından geçerken, piyanonun başına birazdan oturacak sanatçının, Chopin’in ruhuna dokunmak üzere olduğu hissiyle heyecanımız artacak. 

Resital salonu, tarihle sanatın birbirine karıştığı bir atmosfer sunuyor. Kırmızı kadife koltuklar, kristal avizelerin yumuşak ışığı ve salona hâkim olan o rafine bekleyiş… Nefeslerimizi tutuyor ve ilk notayı bekliyoruz. Sonunda ödüllü piyanist sahneye çıkacak ve alkışın ardından sessizlik bir kez daha yerleşecek. Ve işte o an! İlk tuşlara hafifçe dokunuş... 

Chopin’in müziği, sadece işitilen değil, adeta hissedilen bir şey. Nocturne’lerin geceye özgü melankolisi salonu doldururken, mazurkaların kıvrak ritmi Chopin'in izinde katedeceğimiz Polonya'nın uzak köy yollarını da hatırlatacak bizlere.

Her eser, Polonya’nın kendi tarihinden, Chopin’in iç dünyasından ve zamanın dokunamadığı insan duygularından izler taşıror. Piyanonun sesi, müzenin duvarlarında yankılanırken geçmiş ile şimdi arasındaki mesafe siliniyor ve Chopin yeniden doğuyor. Resital ilerledikçe salon, müziğin içine çekilen insanların ortak kalp atışlarıyla dolup taşıyor. Kimileri gözlerini kapatıyor, kimileri piyanistin ellerine kilitleniyor. Ama herkes aynı büyünün içinde: Klavyenin üzerinde dans eden parmakların yarattığı o sihir… Bir ulusun ruhunu taşıyan melodiler, her nota düşüşünde bizlerin içine işliyor. Konserin son parçası, salonun üzerinde bir süre daha asılı kalan görkemli bir sessizlikle bitiyor. Ardından alkış tufanı… Ama hepimiz biliyoruz ki, asıl alkış Chopin’in kendisine, onun ölmez melodilerine ve bu müzenin taş duvarlarında hâlâ yaşayan o narin ruha yönelik. Mekandan dışarı adımımızı attığımızda, Polonya'nın serin bahar havası bile bize hafif gelecek. Çünkü Chopin’in müziği, kalbimizin bir köşesinde hâlâ çalmaya devam edecek tıpkı Polonya’nın her köşesinde olduğu gibi, dün ve bugün arasında köprü kuran bir melodi olarak. Bu resital bizler için sıradan bir konser değil; Polonya'da bir zaman yolculuğu, bir ruh buluşmasıdır.

Avrupa'nın En Eski Restoranında Leh Gurmesi:

Yine sıra dışı deneyimin keyfini sürmek üzere bu kez aralarında Chopin ve Goethe gibi nice ünlü ismi sofralarında ağırlayan “Avrupa’nın en eski restoranına” konuk oluyor ve tarihi bir atmosferin içerisinde geleneksel Leh mutfağından romantik bir akşam yemeğinin tadını çıkaracağız.

Avrupa’nın en eski restoranlarından biri sayılan tarihi mekan, yeraltında saklı bir zaman kapsülü gibi bizleri bekliyor. TÜRKİYE'DEN İLK KEZ ve SADECE MATİLDA gezginlerini bekleyen bu deneyimin adımı kendi deyimimizle "Zamanın Fermentasyonu". 

Duvarlardan yükselen serinlik, yılların mayalanmış kokusuyla karışarak bizleri karşılıyor. Her kemer, her oyuk, her kararma; şövalyelerin, gezginlerin, tüccarların ve sayısız seyyahın bıraktığı bir iz gibi. Sanki yüzlerce yıl önce burada oturup bir kase çorba içen birinin nefesi hâlâ havada asılı. Loş ışıklar altında bakır kupalar parıldıyor, tahta masalarda tarih ve lezzet aynı tabakta buluşuyor.

Garsonlar, ağır bir zarafetle masamıza yaklaşırken, menümüz adeta Polonya tarihinin yenebilir hâle gelmiş bir versiyonu gibi olacak! Yemeklerin sıcak buğusu bir tarafta geçmişin kapılarını aralarken diğer tarafta sade malzemelerle derin tat yaratmanın Polonya ustalığını fısıldayacak bizlere. Yemekler tabağa değil, belleğimize konuyormuş gibi hissettirecek. Tarihe atmosfere karışan yemek kokuları Polonya’nın kırsalından şehirlerine uzanan bir sofranın küçük bir özeti olacak.

Tarihin Hüzünlü Mirası: Auschwitz-Birkenau 

Auschwitz Birkenau, Nazi Almanyası’nın Avrupa'daki Yahudi halkının toplu katliamını hedefleyen nihai çözüm politikasını uygulamak için kurduğu altı toplama ve imha kampının en önemlisi ve en kötü şöhretlisiydi. Nazi işgali altında Polonya’da, başlangıçta Polonyalılar için, daha sonra Sovyet savaş esirleri için bir toplama kampı olarak inşa edilen yer, kısa sürede birçok farklı milletten insan için bir hapishane haline geldi. 1942-1944 yılları arasında, Yahudilerin işkence görüp öldürüldüğü başlıca toplu imha kampı oldu. Bir milyondan fazla Yahudi erkek, kadın ve çocuğun ve on binlerce Polonyalı kurbanın toplu katliamına ek olarak, Auschwitz aynı zamanda binlerce Roman ve Sinti ile çeşitli Avrupa milletlerinden mahkûmların yine başta ırksal nedenlerle katledildiği bir kamp olarak da kullanıldı. İnsan sömürüsü ve acısının yoğun olduğu uçsuz bucaksız bir coğrafyanın merkezinde yer alan Auschwitz-Birkenau kamplarının kalıntıları, insan onurunu inkar etme ve sistematik bir şekilde katletme çabalarının kanıtı olarak Dünya Mirası Listesi’ne kaydedilmiştir. Kamplar, %90'ı Yahudi olan bir milyondan fazla insanın krematoryumlarda yok edilmesine yol açan ırkçı Nazi politikasının ölümcül doğasının canlı bir kanıtı olarak tarihe geçti. Auschwitz Birkenau’daki surlar, dikenli teller, demiryolu hatları, platformlar, kışlalar, darağaçları, gaz odaları ve krematoryumlar, Holokost’un yanı sıra Nazi Almanyası’nın toplu katliam ve zorunlu çalıştırma politikasının nasıl gerçekleştiğini gösterir. Alandaki koleksiyonlar, kasıtlı olarak öldürülenlerin kanıtlarını muhafaza etmenin yanı sıra, bunun sistematik mekanizmasını da gözler önüne sermektedir. Koleksiyonlardaki kişisel eşyalar, kurbanların imha kamplarına getirilmeden önceki yaşamlarının yanı sıra, eşyalarının ve kalıntılarının nasıl kötü niyetli bir şekilde kullanıldığının da kanıtı niteliğinde. Alan ve çevresi, orijinal kanıtlar gereksiz restorasyonlara maruz bırakılmadan özenle korunduğu için yüksek düzeyde özgünlük ve bütünlüğe sahip. Milyonlarca insanın kurban edildiği Nazi dehşetinin sembolü olan kampın kalıntıları ve UNESCO İnsanlığın Kültür Mirası Yahudi Mezarlığı gezileri sonrası ise rotamız Krakow.

Cüceler Şehri Wroclaw: 

Lehistan’ın "Cüceler Şehri" Wroclaw da bizleri bekliyor. Şehrin sokaklarına serpiştirilmiş cüceler, kentin modern tarihle harmanlanan neşeli ruhunun simgesi olarak karşımıza çıkıyor. 1980’lerde baskıcı rejime karşı mizahı bir protesto dili olarak kullanan Turuncu Alternatif hareketinin esin kaynağı olan bu küçük bronz heykeller, günümüzde hem edebi bir masalsılıkla hem de tarihsel bir hatırlatma göreviyle kenti süslüyor. Eski Şehir Meydanı’nın ortaçağ mimarisine yaslanan zarif dokusu, gotik belediye binasının estetik cepheleri ve Ostrow Tumski’nin sisli sabahlarında yankılanan kilise çanları, Wrocław’ı hem geçmişin hem de çağdaş sanatın iç içe geçtiği bir sahneye dönüştürüyor. 

Sanatsal yönü güçlü bu şehirde cüceler, her bir köşede kendi öyküsünü anlatan minik karakterlere dönüşürken, gezginleri bir masalın içine çekiyor. Renkli cepheli binalar, Oder Nehri’nin üzerindeki köprüler ve avlulara gizlenmiş heykeller kenti hem mimari hem de kültürel bir açık hava galerisinin parçası gibi hissettiriyor. Wrocław, edebiyatla beslenen tarihini ve özgürlükçü sanat geleneğini, gülümseten ayrıntılarla bütünleştirerek bizlere hem keşfe hem de hayal kurmaya davet eden benzersiz bir atmosfer sunuyor.

Chopin'in Polonya'sı: Zelazowa Wola 

“Chopin’in Polonya’sı” için yeniden yola koyuluyoruz. Gezimiz Chopin’in doğum yeri Zelazowa Wola ile başlıyor. Fryderyk Chopin'in doğduğu yer olan  Zelazowa Wola onlarca yıldır dünyanın dört bir yanından Chopin hayranları tarafından ziyaret ediliyor. Zelazowa Wola'da bir Chopin müzesi kurma fikri 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış ancak 1930'larda hayata geçirilmiş. O dönemde, Chopin ek binası tamamen yenilenmiş ve sütunlu bir sundurma eklenerek binaya asil bir malikane havası kazandırılmış. Yeni müzenin açılışı, 1939'da çıkan savaş nedeniyle ertelenip Chopin'in ölümünün 100. yılı olan 1949 yılına kadar sürmüş.

Orijinal koleksiyon, Chopin döneminin eski bir Polonya malikanesi tarzı ve ruhuna uygun olarak hazırlanmış. Daha sonra Chopin'in doğumunun iki yüzüncü yılı için 2010 yılında ilavelerle genişletilmiş. Sade üslubuyla dikkat çeken koleksiyon, evin iç mekanında sergileniyor. 19. yüzyıldaki hane halkı üyeleri için odaları ve diğer mekanları ile Chopin'e adanmış müze, yemyeşil bahçeleri ile benzersiz bir anıt parka dönüşüyor. 

Malikanenin iç mekanlarındaki gezimiz adeta zamanda bir yolculuğa çıkmak gibi. 19. yüzyılın başlarında, mülkün sahipleri Skarbek ailesinin Chopin ile birlikte yaşadığı Zelazowa Wola'da başlıyor ve günümüze kadar uzanıyor. En önemli mekan ise Chopin'in doğduğu oda. Elbette duygusal bir niteliğe sahip olan mekan diğer yandan da bir konser alanı olarak işlev görüyor. Burada altmış yıldan uzun süredir Chopin resitalleri veriliyor. Bu iç mekan, müziğin, Chopin'in tasvirinin, bir piyanonun ve çiçeklerin besteciyi ve eserlerini andığı romantik öğelerle klasik batı müziğinin adeta gizli sığınaklarından biri gibi. Bizlerde bu romantizmizin bir parçası olmayı unutmuyor ve Chopin'in Polonya'sına doğru bu özel deneyimin keyfini sürüyoruz.

Schindler’in Listesi:

Yönetmenliğini ve yapımcılığını Steven Spielberg'in yaptığı, senaryosunu Steven Zaillian''n yazdığı, Thomas Keneally'nin "Schindler'in Gemisi" adlı tarihi romanından uyarlanan 1993 yapımı epik tarihi drama filmi "Schindler'in Listesi"ni tüm tarih ve sinemaseverler hatırlayacaktır. II. Dünya Savaşı sırasında Naziler'in uygulamış olduğu soykırımdan binin üzerinde Polonya Yahudisinin kurtarılmasında rolü olan Oskar Schindler'i ve bu kurtarmayı konu edinen filmin gerçek mekanına konuk oluyor ve Schindler'in fabrikasını ziyaret ediyoruz.

Adam Mickiewicz’in İlham Şehri Poznan:

Kimi zaman ünlü şahsiyetler ilhamlarını şehirlerden, kimi zamanda şehirler ilhamlarını kişilerden alırlar. Poznan da böyle bir şehir. "Kasım Ayaklanması" ve "Haziran Protestosu" gibi tarihi olaylarıyla Polonya'nın tarihi, ticari ve eğitim alanındaki en büyük şehirlerinden olan kent; hayatının son günlerini İstanbul Pera'da yaşamış, Polonya Özgürlük Savaşı’nın ve Romantik Dönemin sembol isimlerinden ünlü şair ve politik aktivist Adam Mickiewicz'in "Büyük Polonya" seyahatinde sıklıkla ziyaret ettiği şehirlerden. Öyle ki adına üniversite, anıtlar ve meydanlar inşa edilmiş. Adam Mickiewicz’in ilham şehri Poznan’da Eski Market Meydanı (Stary Rynek) ile başlayan gezimiz; ilginç seremonilere ev sahipliği yapan Belediye Binası, Haziran 1956 işçi protestolarının gerçekleştiği yer olan Adam Mickiewicz Meydanı, Hristiyanlığın Polonya’da kabul edilip ilk mabetlerin inşa edildiği Katedral Adası ve Romanesk mimarisiyle dikkat çeken İmparatorluk Kalesi ile sürüyor.

Wawel Tepesi’nden Kazimierz’e: Krakow’un Ruhuna Yolculuk

Vistül Irmağı'nın Wawel tepesi eteklerindeki Polonya'nın eski başkenti olan Krakow'un tarihi merkezi, Küçük Polonya Voyvodası olarak da anılıyor. 13. yüzyıldan kalma bu tüccar kasabası, Avrupa'nın en büyük pazar meydanına ve muhteşem iç mekanlara sahip çok sayıda tarihi ev, saray ve kiliseye de ev sahipliği yapıyor. Kasabanın büyüleyici tarihine dair daha fazla kanıtı görmek üzere yapacağımız gezide dünyanın en eski alışveriş mekanlarından tarihi Kumaş Pazarı’nı geziyor ardından ahşap sunağıyla ünlü Meryem Ana Bazilikası, Yahudi Mahallesi (Kazimierz), Florianska Caddesi, Aziz Peter ve Aziz Paul Kilisesi ile Barbakan Kapısı'nı görüyoruz.

Tuzdan Dünya: Wieliczka

Avrupa'da türünün en eskisi olan Wieliczka kaya tuzu yatakları 13. yüzyıldan beri işletiliyor. Avrupa'da madencilik tekniklerinin gelişiminin tarihi aşamalarını gösteren efsanevi yapı tamamı tuzdan inşa edilmiş yeraltı şapelleri ve tuzdan yontulmuş heykelleri ile adeta bir sanat müzesi gibi geçmişe büyüleyici bir yolculuk sunuyor. Orta Çağ'dan kalma yüzlerce kilometrelik galerilere sahip tuzdan kaleyi geziyor, bazı Lehistan Krallarının evliliklerinin dahi burada gerçekleştirdiği sıra dışı tuz madeninin saklı perdelerini aralıyoruz. 

Küllerinden Doğan Varşova:

Ve başkent Varşova.. Küllerinden doğan şehirde; II. Dünya Savaşı’nın izlerini taşıyan Pilsudskiego Meydanı, Kraliyet Sarayı, ilginç hikayesiyle Chopin’in kalbinin gömüldüğü Kutsal Haç Kilisesi, Barbican Kapısı ve tarihi yapılarıyla kentin en eski parçası Stare Miasto göreceğimiz yerler arasında. Geleneksel Polonya mutfağından gastronomik bir yemek keyfi de siz değerli misafirlerimiz için Krasinski'nin sofralarında hazırlanıyor.

İlginizi Çekebilecek Diğer Geziler

Merkez Ofis

Merdivenköy Mah. Bora Sok. No:1 NİDAKULE Kat: 7
Göztepe/İstanbul
Telefon:          +90 216 468 88 30
Fax:                   +90 216 357 02 32
E-posta:           [email protected]
İzmir Ofis

Kültür Mah. Cumhuriyet Bul. No:137
Konak/İzmir
Telefon:          +90 232 232 45 32
E-posta:           [email protected]

E-Bülten