DÜNYA'NIN UCUNDA PATAGONYA
Ateş Toprakları Mavi Ülke

Gezi İçeriği ve Ayrıcalıkları:

İlginç bir rivayetle başlıyor Patagonya'nın öyküsü.. Anlatılana göre ünlü kaşif Macellan; adını verdiği boğazdan (Macellan Boğazı) geçerken, Güney Amerika yerlileriyle karşılaşır. Guanako poslarına bürünmüş, yüzleri boyalı bu yerlileri İspanyol mitolojisindeki "Patagon" olarak anılan canavarlara benzeten kaşif, bölgeye "Patagonya" adını verir.

Patagonya hakkında efsaneler bitmez.. Kimilerine göre devlerin yaşadığı bir diyardır. Kimileri de Calafate orman meyvesini yiyenlerin mistik güçlere sahip olacağını söyler. Öyle ki "Patagonya'yı Gezen İlk Kadın Turist" ünvanına sahip ünlü İskoç yazar Leydi Florence Dixie; 1878 yılında yaptığı seyahati anlattığı "Patagonya İçlerinden" adlı kitabında, orman meyvelerinden aldığı hazzı unutamadığını anlatıyor. Her ne kadar Avrupalı kaşiflerin anavatanlarına taşıdığı bu efsaneler gerçek olmasa da devler yerine dinazorlara ve sadece kendi bölgesinde beli dönemde yetişen endemik bitki ve meyvelere ev sahipliği yapmış Patagonya, gezginlerini büyülemeye devam ediyor. 

Dünya'nın Ucunda Patagonya:

Bizler de bu büyülü serüveni yaşamak üzere vahşi Patagonya coğrafyasının tüm güzelliklerini cömertçe sunduğu dönemde, Şili ve Arjantin Patagonyası'nın en sıra dışı köşelerine yol alıyor ve siz değerli gezginlerimizi en özel Patagonya deneyimlerini MATİLDA'nın özgün rotası ile keşfetmeye davet ediyoruz. Patagonya'lı yerel rehberlerimizle geçmişten günümüze süre gelen efsanelere kulak veriyor, nice kaşifin ayak izinde mavi ülkenin ateş topraklarını keşfediyoruz. Dünya'nın ucuna varıyor, Jule Verne’nin meşhur romanına ilham olan "Dünya'nın Ucundaki Fener"i görüp, "Dünya'nın Ucundaki Tren" ile seyahat ediyoruz. Arjantin Patagonyası’nın incisi El Calafate'yi geziyor ve keşif teknesi ile efsanevi buzul Perito Moreno'nun devasa buz duvarı ile burun buruna geliyoruz.

Mavi Gökyüzüne Uzanan Kayaların Gölgesinde: Torres Del Paine 

Bu kez rotamız Şili Patagonya’sı. Arjantin Patagonya’sı sınırından Şili Patagonyası’na geçiyor ve gökyüzüne kule gibi uzanan masif dağlarıyla ünlü Torres del Paine Milli Parkı’na yol alıyoruz. Destansı güzelliğiyle Salto Grande Şelalesi, zümrüt yeşili Nordenskjold ve kristal mavisi Sarmiento Gölleri ile pumalardan kondorlara vahşi Patagonya’ya ev sahipliği yapan Cuernos del Paine Torre Del Paine Milli Parkı'nda bizleri bekliyor. 

Şili Kıyıları ve Şarap Vadileri: 

Dünyanın en ünlü şarapları arasında sayılan meşhur Şili şaraplarını deneyimlemek üzere Şili şarap vadisine yol alıyor ve ünlü bir şarap bağını ziyaret edip Şili şaraplarını tadıyoruz. Ardından “Denizin Üzüm Bağı” olarak anan Vino del Mar şehrine varıp Şili’nin Monako’su olarak anılan efsane sahil kentini geziyor ve okyanus esintili mekanda Şili deniz ürünlerinin tadını çıkarıyoruz. Öğle yemeği sonrası rengarenk evlerin masmavi Pasifik manzaralarına karıştığı Valparaiso ve kentin grafitili dar sokaklarını adımlıyoruz. 

And Dağlarının Eteğinde Santiago: 

Şili’nin başkenti Santiago’ya yapacağımız yolculukta tarihi meydan Plaza de Armas, Pablo Neruda gibi pek çok değerli şair ve sanatçıya ev sahipliği yapan bohem mekanlar ve meşhur pazar yeri Centro Mercado göreceğimiz yerler arasında. Ardından teleferikler ile nefes kesen Şili ve And Dağları manzaralarına ev sahipliği yapan San Cristobal Tepesine çıkıyor ve şehri kucaklayan ünlü Kutsal Meryem Anıtı ve tarihi şapeli ziyaret ediyoruz.  

Arjantin'de Son Tango: 

Orta önce hafifçe kararacak ve ışıklar sadece sahneyi aydınlatacak. Asi bir müzikle harlanacak kadının etekleri adamın ayaklarındaki ritme karışacak. Evet akşam saatlerinde tango müziğinin doğduğu Buenos Aires’te geleneksel bir mekana konuk oluyor ve romantik bir atmosferde keyifli bir akşam yemeği eşliğinde şehrin en meşhur dansçılarından Tango dansının göz alıcı dünyasına yolculuk diyoruz.    

Latin Gurmesi:

Destansı gezimizde gurme deneyimleri de unutmuyoruz. La Boca’da geleneksel odun ateşinde Arjantin bifteği, okyanus kıyısındaki Vino del Mar’da Şili deniz ürünleri ve Santiago’da And mutfağı sofralarımıza geliyor.