PAKİSTAN ve ÇÖLİSTAN
İndus Vadisi Uygarlığı

"Ne Lahor'luyum ne de Hintli,
Ne bir Arabım ne de bir Türk,
Ben Bulleya! Bana göre ben bilinmiyorum.."

Bulleya olarak anılan Pencap filozofu Bulleh Şah, bir sufi olarak böyle tanımlıyordu kendisini doğduğu Pakistan'ın tasavvuf bahçesi Lahor şehrinde. Bilinmezliklerle dolu sufiler ve sırlarla dolu dervişler süslüyordu Lahor sokaklarını tarih boyunca. Belki de ondandır o kadar doğal ve kültürel zenginliğe rağmen gizemli ve bilinmeyen bir diyar olarak kalan Asya'nın yalnız güzeli Pakistan. Hikayeleriyle şaşırtan ve mimarisiyle büyüleyen Pakistan'ın sufi patikasında adımlıyor, İndus Vadisi Uygarlığının izinde unutulmayacak bir keşif yolculuğuna çıkıyoruz. 

Pakistan'ın Tasavvuf Bahçesi Lahor:

Pakistan’ın tasavvuf bahçesi Lahor’u keşfe çıkıyoruz. Sih ve Babür hükümdarlarının etkisinde Ortadoğu İslam mimarisinin Asya-Babür stiline karıştığı ihtişamlı yapılarıyla ünlü Lahor eski şehrini ve Lahor Kalesini geziyor, Pakistan kültür ve tarihinin eksiksiz kesitini sergileyen Lahor Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Ardından unutulmayacak bir deneyim Lahor’da bizleri bekliyor. Gezimizde ilginç ritüelleriyle ünlü Pakistan sufilerini izlemek üzere sufi gecesine konuk oluyor ve Güney Asya mistizminin derinliklere doğru tasavvufi bir yolculuğa çıkıyoruz.

Adını sıklıkla Hindistan’daki ünlü Tac Mahal’dan hatırladığımız Babür imparatoru Şah Cihan’ın doğum yeri Lahor’daki gizli cenneti Şalemar Bahçeleri'nin kapılarını aralıyoruz. Dünyanın en güzel Fars Bahçeleri arasında görülen ve teraslarla süslü mermer köşkleriyle Pers Cennet Bahçesi olarak da anılan efsane yapıda yapacağımız tur sonrası ilk Babür imparatorlarından Cihangir’in mozolesini ziyaret ediyor, Şah Cihan’ın da babası olan Cihangir’in mozaikler ve eşsiz kakmalarla süslü ve simetrik bahçelerle çevrelenmiş istiridye planı içine yerleştirilen anıt mezarını hayranlıkla geziyoruz.

Wagah Sınır Kapısı Töreni (Pakistan-Hindistan Sınırı):

Dünyanın en ilginç seremonileri arasında görülen Wagah Sınır Kapısı Töreni’ni izlemek üzere Wagah-Attari sınır kapısını gidiyor ve tarih boyu Pakistan ile Hindistan arasındaki süregelen rekabetin renkli bir gösteriye dönüştüğü töreni ilgiyle izliyoruz. Akşam saatlerinde ise Lahor’un renkli gece pazarlarına yol alıp yerel yaşama daha yakından tanıyacağız. 

Derewar ve Çölistan: 

Yaşayan festivalleri ve gelenekleri ile Asya’nın en büyük en egzotik çöllerinden Çölistan bizleri  bekliyor. Gezimizde Çölistan’ın kırk hisarlı destansı kalesi Derewar’ı ziyaret ediyor ve benzersiz bir görsel şölen sunan çöl kalesinde çarpıcı fotoğraf kareleri yakalıyoruz. 

İndus'ta İskenderiye: Uch

Büyük İskender’e atfen inşa edilen antik Uch şehrine varıyor ve “İndus’ta İskenderiye” olarak anılan tarihi yerleşkede 12. ve 17.yüzyıllar arasında Müslüman alim ve mistikler tarafından inşa edilen Uch Sharif yapılarını geziyoruz. Ardından Bahawalpur’a varıyor ve öğle yemeği sonrası naibler için Neo-Klasik hatlarda inşa edilmiş ışıklar sarayı Noor Mehal’i, estetik mimarisiyle ünlü Abbasi Camii’ni ve arkeoloji, tarih, kültür ve sanat koleksiyonuyla dikkat çeken Bahawalpur Müzesi’ni ziyaret ediyoruz.

Harappa'dan Multan'a İndus Vadisi:

Güney Asya’nın en eski kent medeniyeti İndus Vadisi Uygarlığının izini sürmek üzere Harappa’ya yol alıyoruz. İndus Vadisi Uygarlığına ait antik bir yerleşim olan Harappa’da yapacağımız gezi sonrası öğle yemeğimizi alıyor ve Pencap’ın türbeler ve pirler şehri Multan’a varacak ve Multan’ın tarihi 10.yüzyıla kadar uzanan azizler mabetlerini keşfedeceğiz.