BAŞTAN BAŞA HİNDİÇİN
Vietnam & Kamboçya & Laos & Tayland & Myanmar

1857 yılıydı. Masasında yeni okuyup bitirdiği Sir John Bowring'in "Siyam Krallığı ve Halkı" kitabı duruyordu. Fransız kaşif Henri Mouhot için artık yola çıkma vakti gelmişti. Tayland başkenti Bangkok'a yelken açacak ardından Hindiçin'in içlerine, Vietnam, Kamboçya ve Laos'a yol alacaktı. Aslında bir doğa bilimci olan Mouhot, bu seyahati sonrası bir "kaşif" olarak anılacağının farkında değildi. Mouhot, Hindiçin'e yaptığı yolculuklar sırasında doğa gözlemciliği yanında pek çok antik şehri ve tapınakları da ziyaret etmiş ve bu gezilerini seyahat günlüklerine kaydetmişti. Bunlar arasında Mouhot'u en çok etkilyen Angkor Wat oldu. Mouhot'un günlüklerine kaydettiği Angkor Wat çizimleri başta Kraliyet Coğrafya Topluluğu olmak üzere en seçkin dergilerde yayınlanmaya başlandı. Saklı tarihi ve mimari cevheriyle Hindiçin, batıda bambaşka bir merak uyandırmıştı. Bunlarında başında da elbette Angkor Wat geliyordu. Aslında batılı ve doğulu kaşiflerce keşfedilmiş olan Angkor Wat, Mouhot'un adeta yeni bir keşfiyle sır perdelerini batı için yeniden aralıyordu. 

Mouhot'un Hindiçin'i

Bizler de Mouhot'in izinde yeni kaşifler olarak Hindiçin'e yol alıyoruz. Tıp kı Mouhot gibi önce Kuzey Tayland'a yol alıyor ve TÜRKİYE'DEN İLK KEZ SADECE MATİLDA ile Vietnam, Kamboçya ve Laos üçlüsünü, Kuzey Tayland ve Myanmar'ı da içine alan "Altın Üçgen" ile buluşturmanın heyecanını yaşıyoruz. 

Kuzey Tayland ve Uzun Boyunlu Kadınlar:

Hindiçin’in en ilginç kabilesi uzun boyunlu kadınların köyüne varıyoruz. Tayland-Myanmar-Laos altın üçgenini çevreleyen tepelerden göç etmiş kabile grubunun boyunlarına taktıkları pirinç halkalarla dünyanın en uzun boyunlarına sahip kadınları ile tanışıyor ve günümüzde koruma altında olan zengin zanaatlarını ve geleneklerini yakından tanıyoruz.

Altın Üçgen: Tayland-Myanmar-Laos

Tamamı beyaz benzersiz mimarisiyle Buda’nın saflığını ifade eden ünlü Wat Rong Khun’u (Beyaz Tapınak) ziyaret ediyoruz. Ardından destansı bir keşif bizleri bekliyor. Turumuzda Kuzey Tayland’ın dağ köylerini aşıyor ve geleneksel uzun kuyruk teknelerle Tayland, Laos ve Myanmar’ın buluştuğu Altın Üçgen rotasını keşfediyoruz.

Laos Krallığın Antik Başkenti Luang Prabang:

Altın çatılı tapınaklarla süslü Luang Prabang’ı keşfe çıkıyoruz. Toprak sarısı renginin gösterişli işlemelere karıştığı görkemli tapınak Wat Sensoukharam, Altın Ağaç Manastırı (Wat Xieng Thong) ve Kolonyal dönemde Laos hanedanlığına ev sahipliği yapan Kraliyet Sarayı ve meşhur gece pazarı göreceğimiz yerler arasında. 

Düşler Diyarı Ha Long Bay:

Dünyanın yeni yedi harikasın biri Ha Long Bay bizleri bekliyor. Gezimizde yelkenli gemimizle Vietnam’ın düşler diyarı Ha Long körfezine açılıyor ve efsanelerle dolu bir tarihin baş döndüren bir doğa ile süslendiği yeryüzü cennetini keşfediyoruz. Geleneksel Vietnam mutfağından gurme öğle yemeği deneyimleri, gün batımı kokteyi ve barbekü akşam yemeği ile gemide konaklıyoruz. Günümüze sabah erken saatte gemide uyanarak başlıyor ve güvertede alacağımız geleneksel Tai Chi egzersizleri ardından sabah kahvaltımızı alıyoruz. Kahvaltı sonrası Sung Sot mağarasını ziyaret ediyor ve Ha Long koyunun manzaraları eşliğinde gemide alacağımız açık büfe brunch ardından Tuan Chau limanına varıyoruz. 

Mekong Deltası ve Eski Bir Vietnam Askeri ile Tanışma:

Rotamız Mekong Deltası. Hung Voung iskelesinden teknelerle hareketle Himalayalardan doğup Güney Çin Denizi’ne dökülen Mekong deltasına yol alıyor ve Hindistan cevizi ağaçlarının çevrelediği dar kanalları geçip Nhon Thanh köyüne varıyoruz. Varışımızla beraber tuk tuklar ile köyün patika yollarında geziyor, zümrüt renkli pirinç tarlaları arasından geçip Vietnam köylüleriyle buluşuyoruz. Bu buluşmada bir ilki de gerçekleştiriyor ve Kızıl Kimerler ile savaşı yaşamış eski bir Vietnam askeri ile tanışıp anlatacağı anılarla tarihe yolculuk ediyoruz. Ardından geleneksel usullerle hazırlan meşhur Vietnam Fil Kulağı Balığı ve taptaze egzotik meyvelerin tadını çıkarıyoruz. Öğle yemeği sonrası yeniden teknelerimize biniyor ve yaban palmiyeleri ile süslü su yollarını aşarak limana dönüyoruz.

Cu Chi Tünelleri ve Ho Chi Minh:

Vietnam Savaşının izlerini sürmek üzere ünlü Cu Chi tünellerine varıyoruz. Kanlı savaşın yarattığı çarpıcı yeraltı tünellerinde yapacağımız gezi sonrası Ho Chi Minh turumuz başlıyor. Şehrin kalbi olan Özgürlük Meydanı, Notre Dame Katedrali, ünlü mimar Gustave Eiffel’in elinden çıkan tarihi posta binası ve Çinli bir tüccar tarafından inşa edilen meşhur Tao tapınağı olan Yeşim İmparatoru Pagodası göreceğimiz yerler arasında.

Hanoi'nin Su Kuklaları:

Hanoi gezimiz ünlü filozof Konfüçyüs’e adanan imparatorluk akademisi Edebiyat Tapınağı ile başlıyor. Ardından Vietnam tarihi daha yakından tanımak üzere Hanoi Ulusal Tarih Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Sonrasında “Küçük Paris” olarak anılan Fransız Meydanı, şehrin tarihi sembollerinden Tek Sütunlu Pagoda ve Başkanlık Sarayı gezileri ardından adeta bir açık hava müzesini andıran yapıları ile eski şehir merkezi ziyaret ediyoruz. Gün sonunda Vietnam’ın UNESCO Dünya Somut Olmayan Kültürel Miraslar listesinde yer alan su kuklası tiyatrosuna konuk oluyor ve sisli bir gizemi andıran karanlık sular üzerinde kurulan ışıklı sahnede rengarenk kuklaların müzikalini izliyoruz.

Efsaneler Vücut Buluyor: Kamboçya ve Angkor Wat

Dünyanın en büyük tapınak kompleksi Angkor Wat bizleri bekliyor. Dünyanın en önemli arkeolojik alanlarından olan tarihi bölgede 9.yüzyıldan 15.yüzyıla uzanan Kimer imparatorluğunun farklı başkentlerine ait muhteşem kalıntılarını ziyaret ediyor, Angkor Thom’dan Bayon’a en meşhur mabetler arasında masalsı bir tarih yolculuğuna çıkıyoruz.

Sıra Dışı Bangkok: Erawan Müzesi ve Michelin Yıldızlı Jay Fai

Tayland’ın başkenti Bangkok’ta Tayland kralının yaşamakta olduğu Büyük Saray, Yatan Buda heykeliyle ünlü tapınak Wat Pho ve devasa üç başlı fil sanatı sergisiyle ünlü Erawan Müzesi gezeceğimiz yerler arasında. Ardından Bangkok’un yarım asırlık tarihi çorbacısına konuk olup dünyaca ünlü dana ve keçi eti çorbasından öğle yemeğimizi alıyoruz. Yemek sonrası Bangkok’un yüzen pazarlarına yol alıp renkli pazar hayatını yakından tanıyoruz. Akşam saatlerinde unutulmayacak bir Uzakdoğu gurmesi daha bizleri bekliyor. Bangkok’un ilk Michelin yıldızını deneyimleyeceğimiz gurme keşfinde Jay Fai deniz ürünleri lezzetlerinin keyfini sürüyoruz.