FAS ve ÇÖLDE ÇAY
Sahra'da Esirgeyen Gökyüzü (Riad Konaklaması ve Fas Gurmesi)

Gezi İçeriği ve Ayrıcalıkları:

II.Dünya Savaşı sonrası kendilerini "turist" değil "gezgin" olarak tanımlayan üç genç, egzotik ve romantik bir keşif için yola çıkar. Rotaları Fas'tır. Kuzey Afrika kültürünü deneyimleyecekleri, çöl güneşinin parlaklığında aydınlanıp ıssızlığında kaybolacakları Fas, Afrika'nın içlerine doğru yapacakları ruhsal yolulukta koruyucu gökyüzüdür onlar için. 

Döneminin en önemli yazarlarından olarak gösterilen Paul Bowles, Time dergisi tarafından (eleştirmenler Lev Grossman ve Richard Lacayo) Time'ın başlangıcı olan 1923’den bu yana İngilizce’de dilinde yazılmış en iyi 100 kitap arasında gösterilen ünlü eseri "Esirgeyen Gökyüzü"nde modern insanın ruhsal yolculuğunu, gezgin kimliğinin mayasını ve bu mayanın romantik seyahat fikirlerine evrilen gerçekliğini anlatır. Bowles'ın Fas'ta yaşadığı ilk günlerde ilk kaleme aldığı 1949 tarihli bu efsane roman, 1990 yılında ünlü yönetmen Bernardo Bertolucci tarafından Türkçe'ye "Çöl'de Çay" olarak geçen sinemaya uyarlanır. Elbette hikayenin ve filmin çekildiği doğal mekanların ev sahibi Fas ve Sahra Çölü'dür. 

Bertolucci "Çöl'de Çay" filminin ardından verdiği bir röportajda şöyle söylüyor: "Turist gitmek istediği yere varır ve geri döner. Gezgin ise oraya varır ama durmadan gitmek, devam etmek ister". Öyle ki romanın ve filmin karekterleri de kendini böyle tanımlıyor: "Biz turist değiliz, biz gezginiz"..

Tıp kı bizler gibi.. Hiçbir yeri bir turist gibi gezmeyen, bir gezgin gibi keşfeden ve bir yerel gibi onu deneyimleyip onun parçası olabilen bizler şimdi Fas'ın esirgeyen gökyüzüsünün altında Kuzey Afrika'ya yol alıyoruz. Sahra'da egzotik çöl rüzgarlarının demlediği çayları yudumlayacak ve Bowles'in gezgin kahramanlarının romantik hikayesine yolculuk edeceğiz. Kuzey Afrika kültür ve doğasını daha yakından tanımak ve deneyimlemek, egzotik olanı tatmak ve romantik olanı yaşamak isteyen değerli gezginlerimiz, "Fas ve Çölde Çay" sizleri bekliyor. 

Otantik Riad Evlerinde Konaklama: 

Riad veya Riyad, özellikle kapalı bahçesi ve avlusuyla bilinen geleneksel bir Fas evi veya sarayı.  Eski şehir yani "Medina" surları içinde yer alıyorlar. Eskiden zengin tüccarların ve iş adamlarının evleri olan riadlar tamamen kapalı bir iç mekana sahip. Riad yapısının kökeni antik medeniyetlere dayanıyor ve farklı mimarilerin estetik bir karışımı olarak ortaya çıkıyor. Yalıtımı ve mukavemeti yüksek duvarlar yüksek ısıyı ve sokak gürültülerini dışarıda tutuyor. Bu büyüleyici yapıların iç avluları genellikle "Zellij" adı verilen renkli geleneksel mozaiklerle dekore ediliyor ve ortalarında yer alan mermer çeşmeler etraflarında bitkiler, ağaçlar ve çiçekler vurgulanıyor. Merkezi avlular etrafında inşa edilmiş evler, antik Yunan-Roma dünyasında her zaman var olmuş olsa da, günümüzde özellikle Fas mimarisinde öne çıkıyor. Mimarinin tarihi geçmişinde ise İdris Hanedanlığı'nın 11. yüzyılda İspanya'yı işgal etmesiyle sanat ve zanaat alanındaki bilgilerini sergilemeleri için İspanya'dan Fas'a getirilen Müslüman ve Yahudi zanaatkârlar yatıyor. Fas krallığının dört bir yanındaki riadlar, yerli ve yabancı gezginlerin keşfi ve keyfi için lüks konuk evlerine dönüştürülmüş."Riyad" olarak adlandırılan bu geleneksel yapılar, Fas'ı dünyanın en iyi turistik yerlerinden biri haline getirmede konusunda da önemli bir rol oynuyor Bizler de pek çok gezimizde olduğu gibi sıradan bir otel yerine riadda kalarak gerçek Fas yaşam tarzını deneyimliyor,  oryantal bir atmosferde romantizmin ve tarihi bir estetiğin keyfini sürüyoruz.

Kraliyet Başkentlerine Yolculuk:

Bir hafta sürecek yolculuğumuz "Fas Kraliyet Başkentleri" bizleri bekliyor. Palmiyeli ağaçlarıyla çevrili egzotik caddeleri ve tarihi anıtlarıyla ünlü Rabat, Mulay İsmail’in emriyle inşa edilen Mansur Kapısı’ndan El Hedim Meydanı’na Fas kültürünü yakından tanıyacağımız Meknes, Meşhur tabakhaneleri ve Kraliyet Sarayı ile Fas’ın antik yüzü Fes bizleri bekliyor.

Mavi Şehir Şafşavan: 

Tipik Fas mimarisinin tamamen maviye büründüğü Şavşavan’da kendimizi adeta masalsı bir dünyanın içinde hissediyoruz. Mistik inançların izinde sokak sokak keşfedeceğimiz gezi sonrası yerel mekanda ünlü Fas mutfağının tadına bakıyoruz.

Adım Adım Marakeş:

Yılan oynatıcılarından falcılara Jemaa el-Fnaa Meydanı’nı geziyor, portakal ağaçları arasından yükselen Koutoubia Cami’yi görüp daracık sokaklardaki souk pazarlar arasında adımlıyoruz. Tarihi şehrin en görkemli yapılarından Bahia Sarayı’nı ziyaret ediyor, ahşap ve taş işçiliğin en güzel örneklerinden Ali bin Yusuf Medresesi’ni geziyoruz. Moro tarzı mekanda geleneksel Marakeş mutfağından leziz bir akşam yemeğini de unutmuyoruz. 

Tarmin'in Keçileri: 

Sıra dışı bir doğa deneyiminin izini süreceğimiz Tamri’ye yol alıyoruz. Gezimizde Fas’ın ünlü argan ağaçlarının kırılgan dalları üzerine tırmanan keçileri görecek ve tek bir ağaca tırmanan hırslı ve inatçı bir keçi ardından ağaca akın eden sürülerin oluşturduğu ilginç manzaraya yakından tanıklık ediyoruz. 

Çölün Kapası Quarzazate ve Deve Sırtında Ait Ben Haddou:

Sahra Çölü ile Marakeş arasındaki kervan güzergahında yer alan Ait Ben Haddou köyünü keşfediyor, Fas toprak kil mimarisinin en güzel örneği olan kale kasaba olarak UNESCO mirasına alınan Ait Ben Haddou’nun surlarını aşıp mistik bir atmosferde Sahra’nın eski kervanları gibi deve sırtında yolculuk ediyoruz. Ardından çöl temalı filmlere ev sahipliği yapmış meşhur Ouarzazate’ye varıp “Çölün Kapısı” olarak anılan tarihi kentin saklı kapılarını aralıyoruz. Fas çöl yolculuklarımıza Sahra göçebelerinin ellerinden çay ve çöl ıssızlığında kaybolup giden kervanların "Çö'de Çay" hikayeleri de eşlik ediyor.

Okyanus Kokulu Suvayr:

Akdeniz ikliminin Kuzey Afrika’daki esintilerini solumak üzere Fas’ın Atlantik kıyısındaki tarihi şehri Suvayr’a yol alıyoruz. Eski adıyla “Mogador” olarak anılan okyanus kasabasında tarih öncesinden bu yana yerleşime ev sahipliği yapan UNESCO mirası sur içi şehrini ziyaret ediyoruz. Sonrasında Atlantik Okyanusundan tap teze balık ürünlerinin tadı uzun süre damaklarınızda kalacak. 

Chez Ali'de Gala Gecesi: 

Fas’taki son gecemizi Chez Ali’nin büyülü dünyasında geçiriyor ve Binbir Gece Masallarını aratmayan bir mimaride gösteriler ve dans eşliğinde gala gecemizi kutluyoruz.